DESTANSI BİR BEREKETTİR YÜREĞİR
OVASI
Seyhan ve Ceyhan Nehirleri’nin
binlerce yıldır bereket taşıdığı Çukurovamızın, en büyük ovalarından
birisi olan Yüreğir Ovamız, 850 bin dekar alanında yılın 365 günü süren
üretimiyle Türk tarımının vazgeçilmez bir üssü durumundadır. Esasen tarım,
sadece Yüreğir ovamızın değil Türkiye’mizin en büyük ekonomik ve
sosyal değeridir.
Tarım sektörü; Cumhuriyetimizin
kuruluşundan günümüze kadar, ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişmesinde çok
önemli görevler üstlenmiş ve bu görevini günümüze kadar sürdürmüş ve sürdürmeye
devam etmektedir. Türkiye’nin toplam tarımsal hasıla bakımından Avrupa’da
1’inci, dünyada ise 7’nci büyük tarım ülkesi haline gelmesi de ayrıca
gurur vericidir.
Türkiye nüfusunun üçte birinden
fazlası tarım sektöründen geçimini sağlamaktadır. Her şeye rağmen tarım yaz
aylarında imalat sanayi ve inşaat sektörünün tamamına yakın istihdam sağlıyor.
Gelişmiş ülkelerde bu rakamın % 3-5 düzeyinde olduğu düşünüldüğünde;
Türkiye’nin bir tarım ülkesi olduğu söyleminin gerçekliği bir kez daha
anlaşılmaktadır. Ancak, bu yoğun tarımsal sektör nüfusunun milli gelirden
aldığı payın % 8-10 düzeyinde olması da üzerinde topyekün çalışmamız gereken
başka bir gerçeği ifade etmektedir.
Türkiye’de tarım sektöründe toprak
dağılımının çok parçalı olması, verim düşüklüğü, kente göçün artması, girdi
maliyetlerinde artış, plansız üretim, değişken arz-talep dengeleri gibi bir
takım sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunlar, ülkemizde olduğu gibi Çukurova’nın
tümüyle birlikte Yüreğir’de yaşayan tarım nüfusunun geleceğine yönelik en
büyük tehdit unsurları olarak gözükmektedir.
Tüm dünya için artık en değerli
meta olan toprağı işleyerek, en önemli yaşamsal girdi olan “gıda”yı
üreten çiftçilerin; Cumhuriyetimizin kurucusu, “Büyük Önder” Mustafa Kemal
Atatürk’ün dediği gibi sadece “Milletin efendisi” olmakla kalmayıp, gelecekte
tüm dünyanın efendisi biçiminde takdire şayan kalacakları, tüm dünyada
uzlaşılan bir sav olarak kabûl görmektedir.
Toprağın ve gıdanın önemi, tüm
dünyada yeniden net biçimde anlaşılıyor, gıda üretimi ve gıda güvenliği
geleceğin en önemli küresel sorunu olarak görülüyor iken bizler gibi çiftçi
kuruluşlarına bu konuda çabaları artırma gibi bir görev düşmektedir.
Yüreğir Ziraat Odası
olarak, köklü geçmişimizden gelen geleneğimizle; “gıda, tarım ve
hayvancılık alanlarında gerek üretici gerekse tüketici ihtiyaçlarını üst
düzeyde karşılamak, tarıma dayalı sanayi aracılığı ile milli gelir, ihracat ve
istihdama katkıda bulunmak, biyolojik çeşitlilik ve ekolojik dengeyi koruyarak
kaynakların etkin ve verimli kullanımını sağlamak, kırsal alanda yaşam
şartlarını iyileştirerek topyekün kalkınmayı gerçekleştirmek amacı” için
elimizden gelen her türlü çabayı gösteriyoruz. Bu uğurda çalışan
ülkemizin tüm kurum ve kuruluşlarına olan desteğimizi devam ettirmeyi görev
olarak biliyoruz.
Türkiye’nin yer fıstığı üretiminin
% 60’ını, soya üretiminin % 50’sini, narenciye üretiminin % 25’ini, mısır
üretiminin % 20’sini, karpuz üretiminin % 20’sini ve buğday üretiminin % 7’sini
karşılayan Adana’da bu üretimin önemli bölümünün gerçekleştiği Yüreğir’deki
üreticilerimiz daha refah koşullarında faaliyetlerini sürdürmeyi elbette hak
etmektedirler.
Öte yandan milli gelir ve
istihdamdaki payı nedeniyle ekonominin temel unsuru olan tarım sektöründeki
büyüme; toplumun refahı, daha fazla istihdam ve sürdürülebilir kalkınma
açısından büyük önem taşımaktadır. Kişi başına düşen tarım alanlarının günden
güne azalması, bu alanların daha etkin ve verimli bir şekilde kullanılmasını ve
hayvancılık sektörünün de uluslararası rekabete uyum sağlayacak stratejik bir
yaklaşımla ele alınmasını gerekli kılmaktadır.
Yüreğir Ziraat Odası olarak;
Türkiye’de örnek bir oda olmak istiyoruz. Çok değerli yönetim kurulu
arkadaşlarımızla birlikte 21 bin 500 üyemize hizmet vermek için çabalıyoruz.
Göreve geldiğimizden bu yana da örnek bir oda olma yolundaki çabamızla örtüşen
faaliyetlerde bulunmaya çalıştık. Odamızda iki ziraat mühendisi istihdam ederek
üreticilerimize tarımsal danışmanlık hizmeti vermeye başladık. Bu uygulamamızla,
ziraat mühendislerimiz işletme sahiplerinin üretim ve pazarlamanın tüm
aşamalarında karşılaştıkları problemlerde çözüm ortağı oluyor ve onları
yönlendiriyorlar.
Yüreğirli üreticinin sesini
duyurmak , talep ve önerilerini yetkili makamlara iletmek, kamuoyunun dikkatini
çekmek için vazgeçilmez olan medya kullanımını etkinleştirdik. Çukurova’nın
tümünde, eski vahşi sulama alışkanlıklarının terk edilerek basınçlı sulama
sistemiyle damlama sulamaya geçilmesi, tarım ve hayvancılıkta üretici ve
besiciyi mağdur eden maliyet artışlarını önleme, teşvik ve desteklerin
arttırılması, taban fiyatların erken ve beklentilere yakın ilan edilmesi gibi
konularda yetkililere sesimizi duyurmak ve kamuoyu oluşturmak amacıyla
yaptığımız açıklamalar medyada geniş yer aldı.
Yüreğir Ziraat Odası olarak birçok
projemiz var. Allah’ın izni, siz değerli üreticilerimizin desteğiyle
gerçekleştireceğimiz projeler, ovamızın bereketini arttıracaktır.
Yüreğir çiftçisinin alın teriyle,
bin bir zahmet ve emekle sürdürdüğü üretiminde onların sesi olmaya devam
edeceğiz. Başta Yüreğirli çiftçimiz olmak üzere tüm çiftçilerimize mutlu,
refah içinde bir yaşam süreceği sağlıklı, bereketli, bol kazançlı günler
dilerim.
Saygılarımla…